“Bölgemizle birlikte tüm dünyada adalet, hoşgörü ve barışın tarafında saf tutuyoruz”

Yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yılın, milletimiz başta olmak üzere bütün insanlığa hayırlar getirmesini dileyerek, “Biz, bölgemizle birlikte tüm dünyada istikrarın, adaletin, hoşgörü ve barışın tarafında saf tutuyoruz. Bu anlayışla Kudüs’ün, Şam’ın, Bağdat’ın, Kahire’nin, Trablus’un, Saraybosna’nın, Kırım’ın hukukunu savunuyoruz” dedi.

Yeni yıl dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye bakımından çok önemli gelişmelerin yaşandığı 2018 yılının geride bırakılarak yeni ümitler ve heyecanlar eşliğinde 2019 yılına girildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajının başında, “Yeni miladi yılın, aziz milletimiz başta olmak üzere bütün insanlığa hayırlar getirmesini Rabbimden niyaz ediyorum” ifadelerini kullandı.

“MİLLETİMİZİN REFAH VE HUZURUNU ARTIRMAK İÇİN GÖSTERDİĞİMİZ ÇABALARIN NETİCELERİNİ ALDIK”

Türkiye ve Türk milletine hizmet yolunda, dolu dolu programlarla, çalışmalarla, ziyaretlerle, kabullerle geçen 2018 yılında yurt içinde 55 ayrı ile, toplamda 90, yurt dışında da Türkiye’yi temsilen 27 ayrı ülkeye 29 ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara ve İstanbul’da çok yoğun çalışmaları olduğunu, Türkiye’nin 2018’de de atılımlarını sürdürmesini için her türlü gayreti gösterdiklerini kaydetti.

Milletin refah ve huzurunu artırmak, devletin itibarını yükseltmek için gösterdikleri çabaların neticelerini aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Her köşesinde dev yatırımların devam ettiği Türkiye, giderek güçlenen demokrasi kültürü, hukuk devleti kimliği ve artan birikimi ile tüm dünyanın dikkatlerini üzerine çekiyor. Bu yatırımların en önemlilerinden biri de 29 Ekim’de açılışını gerçekleştirdiğimiz İstanbul Havalimanı’dır. Cumhuriyet tarihimizin en büyük eserlerinden biri olan bu havalimanımızın ülkemize, milletimize, bölgemize ve dünyaya bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum. Ardı ardına açtığımız şehir hastaneleriyle, sağlık hizmetlerinde yeni bir dönemi başlatıyoruz.”

“ÜLKEMİZ ARTIK KOALİSYONLAR, KRİZLER, MUHTIRALAR VE DARBELER DÖNEMİNİ GERİDE BIRAKTI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye ekonomisinin güçlü yapısı ve aldıkları tedbirler sayesinde Ağustos ayında başlayan kur-faiz-enflasyon saldırısını, bertaraf ettiklerini hatırlatarak, “Türkiye’yi önce ‘kırılgan ekonomi’ diyerek yaftalamaya, ardından da gerçekten ‘kırmaya’ çalışanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık. İhracatımızı ve turist sayımızı tarihimizin en yüksek seviyesine çıkarmayı, cari açığımızı da son dönemin en alt düzeyine indirmeyi başardık. Savunma sanayii başta olmak üzere, kritik sektörlerdeki tasarım, araştırma-geliştirme, üretim faaliyetlerini artırarak sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2018 yılının en büyük kazanımlarından birinin de 16 Nisan 2017’deki halk oylamasında milletin teveccühüyle hayata geçen yeni yönetim sisteminin ilk seçimlerini başarıyla gerçekleştirmek olduğunu vurgulayarak, “Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin fiilen uygulamaya girmesiyle ülkemiz artık koalisyonlar, krizler, muhtıralar ve darbeler dönemini geride bıraktı” açıklamasında bulundu.

Demokrasinin, ekonominin ve devlet kurumlarının daha istikrarlı ve etkin işleyeceği yeni bir dönemi başlattıklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimiz 24 Haziran’da sandıkta ortaya koyduğu iradeyle, Türkiye’nin demokrasisine, hak ve özgürlüklerine, 16 yıldır devam eden reformlarına sahip çıktığını gösterdi. Bu seçimlerde şahsımı ve Cumhur İttifakı’nı tercih eden herkese bir kez daha teşekkür ediyorum” sözlerine yer verdi.

“TÜRKİYE, SURİYE KRİZİNDE EN BAŞINDAN BERİ İNSANİ VE AHLAKİ BİR DURUŞ SERGİLEMİŞTİR”

Türkiye’nin büyümesi, gelişmesi, kalkınması ve hedeflerine ulaşması için yapılan bu tercihin, ülkeyi yepyeni ufuklara, 2023 hedeflerine, 2053 ve 2071 vizyonlarına taşıyacağına inandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgemizde yaşanan hadiseler, bölücü terör de dâhil olmak üzere, pek çok sorunun kaynağıdır. Türkiye’nin bölgesindeki meseleleri çözmeden kendi geleceğini güvence altına alamayacağı gerçeği, bizi diplomaside ve sahada daha aktif bir politika izlemeye yöneltti. Esasen Türkiye, Suriye krizinde, en başından beri insani ve ahlaki bir duruş sergilemiş, daima mağdurların ve mazlumların yanında yer almıştır. Biz, bölgemizle birlikte tüm dünyada istikrarın, adaletin, hoşgörü ve barışın tarafında saf tutuyoruz. Bu anlayışla Kudüs’ün, Şam’ın, Bağdat’ın, Kahire’nin, Trablus’un, Saraybosna’nın, Kırım’ın hukukunu savunuyoruz. Medeniyetimizden ve ecdadımızdan tevarüs ettiğimiz değerlerimiz bize birliği, beraberliği ve kardeşliği yüceltmeyi öğütlemektedir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin hiçbir devletin toprağında, egemenliğinde, hakkında, hukukunda gözü olmadığını yineleyerek, “Bizim tek gayemiz; kendi milletimizi ve bölgemizde yaşayan kardeşlerimizi emniyete, huzura, güvenli bir geleceğe kavuşturmaktır” dedi.

“TÜRKİYE, BÖLGESİNDEKİ OLAYLARIN MÜSEBBİBİ DEĞİLDİR, KURBANI DA OLMAYACAKTIR”

Türkiye’nin bölgesindeki olayların müsebbibi olmadığını, kurbanı da olmayacağını, atılan tüm adımların, bu anlayışla planlanarak, hayata geçirildiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’deki gelişmeler, bu çabalarımızın neticeleridir. Irak’ın istikrarına katkı yapmaya da devam ediyoruz. Kıbrıs, Doğu Akdeniz ve Ege’deki haklarımızı koruma hususundaki kararlılığımızı hem siyasi alanda hem de sahada gösteriyoruz. Hepsinden önemlisi, insani duruşumuzla dünyaya örnek oluyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugün 4 milyonun üzerinde mazlumu topraklarında misafir ettiğini, misafirleri arasında her inançtan, her kökenden, her meşrepten, her mezhepten insanın bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Çünkü biz, Yunus Emre’nin ‘Yaratılanı severiz Yaratandan ötürü’ veciz ifadesinde olduğu gibi, kapımıza gelenlerin kimliğine değil, sadece insan olmalarına bakıyoruz. Milletimiz, sergilediği bu alicenaplıkla tüm dünyanın takdirini kazanmakla kalmamış, gelecek nesillere de iftihar vesilesi bir miras bırakmıştır. Terör örgütlerine göz açtırmadığımız, terörle mücadelede tarihimizin en büyük başarılarını kazandığımız bir yılı geride bıraktık. Güvenlik güçlerimiz, ister dağlarda, şehirlerde, isterse sınırlarımız dışında olsun terör örgütlerinin tüm inlerine girerek, teröristleri imha ediyor. Buradan bir kez daha terörle mücadelede verdiğimiz şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. Geride bıraktıkları ailelerine sabırlar diliyorum. Bu duygularla bir kez daha 2019 yılının ülkemiz, milletimiz, bölgemizdeki kardeşlerimiz ve tüm insanlık için barış, huzur, sağlık, güvenlik ve refah içinde geçmesini temenni ediyorum. Kalın sağlıcakla…”