Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Hatay mitinginde yaptığı konuşmada, “Siyaset, aynı zamanda tecrübe, liyakat ve vizyon işidir. Siyasetçi daima milletinin bir adım önünde yürüyen, yürümeyi başarabilen kişidir. Siyasetçi milletten aldığı emaneti hakkıyla, layıkıyla taşımayı göze alan kişidir. Siyasetçi duruşuyla, tavrıyla, söylemleriyle, başarılarıyla devletini en iyi şekilde temsil eden kişidir” dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Hatay mitingine katıldı. İtfaiye Meydanında düzenlenen mitingde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşları selamlayarak, medeniyetler bahçesi, bir arada yaşama kültürü ve hoşgörünün temsilcisi Hatay’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

“HATAY, ÜZERİNDE YAŞAMIŞ NİCE GÖNÜL SULTANININ BİZE EMANETİDİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye 1939 yılında katılan Hatay’ın işgalin acısını, bağımsızlığın kıymetini en iyi bilen şehirlerden biri olduğunu belirterek, “Sizler yıllarca anayurda bağlanmanın hasretini çektiniz. Sizler senelerce özgürlük mücadelesi verdiniz. Zorluklar karşısında sabrettiniz, sebat ettiniz, hedefinizden bir milim dahi geri adım atmadınız. İşgalcilerin tehditlerine, şantajcıların şantajlarına, baskılarına rağmen bağımsızlık hayalinizden asla vazgeçmediniz. Sonunda her sabreden gibi zafer sancağını, bağımsızlığımızın timsali ay yıldızlı al bayrağımızı Hatay semalarında dalgalandırmayı başardınız. Bunu siz yaptınız” şeklinde konuştu.

Bu yüzden Hatay’a bakınca sadece Türkiye’nin ahengine şahitlik etmediklerini, aynı zamanda hürriyet ve adalet için verilmiş o destansı mücadeleyi gördüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz Hatay’a bakınca hoşgörü ve dayanışmayla beraber vefayı, cesareti, sadakati ve vatan aşkını da görüyoruz. Hatay bizim baş tacımızdır, gurur ve ilham kaynağımızdır. Hatay üzerinde yaşamış nice nice gönül sultanının bize emanetidir. Hatay, bize Gazi Mustafa Kemal’in emanetidir. Gazi Mustafa Kemal ‘Hatay benim namusumdur, Hatay’ı mutlaka alacağım’ diyerek son nefesine kadar Hatay’ın kurtuluşu, bağımsızlığı için mücadele etti. Her ne kadar Gazi’nin ömrü o güzel vuslatı görmeye yetmese de, Hatay 29 Haziran 1939 tarihinde özgürlüğüne kavuştu. Şu anda biz de Gazi gibi ‘Hatay bizim namusumuzdur, muhakkak Hatay’ı ayağa kaldıracağız’ diyoruz” ifadelerini kullandı.

“TÜRK, KÜRT, ALEVİ, SÜNNİ, SÜRYANİ, MUSEVİ, PROTESTAN, ORTODOKS, KATOLİK, HATAY’DA HER KİM VARSA AYRIM YAPMAKSIZIN BAĞRIMIZA BASTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerinin devamında, Hatay’ı ihya etmek için 16 yıldır aralıksız çalıştıklarını ve hizmet ürettiklerini belirterek, diğer partiler gibi şehri kökenlere, meşreplere, siyasi görüşlere göre asla ayırmadıklarını kaydetti. “Türk, Kürt, Alevi, Sünni, Süryani, Musevi, Protestan, Ortodoks, Katolik, Hatay’da her kim varsa, her kim bu şehirde yaşıyorsa ayrım yapmaksızın hepsini bağrımıza bastık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hatay’ın kapısını seçim dönemlerinde çalan, Hataylıları yalnızca oy sandığı ufukta görününce hatırlayanlardan da olmadıklarını ifade etti. Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde dört kez Hatay’ı ziyaret ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zeytin Dalı Operasyonu sebebiyle de iki kez Hatay’a geldiğini dile getirdi.

“HATAY’DA 27,5 MİLYAR LİRALIK YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİK”

İş başında oldukları süre zarfında altyapısı, üstyapısı, yolları, sokakları, eğitim ve kültür merkezleri, turizmi, tarımı, sanayisiyle 16 yıl öncesiyle kıyaslanmayacak bir Hatay inşa ettiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16 yılda 27,5 milyarlık yatırım yaptıklarını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Evlatlarımız en güzel şekilde eğitim alsın diye Hatay’a 7215 yeni derslik kazandırdık. İlk ve orta eğitimdeki öğrencilerimize 162 trilyon lira burs verdik. Üniversite öğrencilerimiz için 5 bin kişi kapasiteli yurtlar açtık. Hatay’a 25 bin seyircili bir stadyum kazandırıyoruz. Stadyumun inşaatını inşallah bu yılın sonuna kadar bitirmeyi hedefliyoruz. Hatay’a bir de müjdem var; ülkemizin farklı şehirlerine yaptığımız gibi Millet Bahçelerinden birini de Hatay’a kazandırıyoruz. Yani eski stadyumu Millet Bahçesi yapacağız. İngiliz’in Hyde Park’ı varsa, Amerikalının Central Park’ı varsa bizim de Millet Bahçemiz var.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, kitaplarla döşeli, içinde çayı, kahvesi, keki olan Millet Kıraathaneleri kurmayı planladıklarını söyleyerek, “Burada gençlerimiz, yaşlılarımız gelecek, hem kitabını alıp okuyacak, hem de oradan kekini alacak, çayını, kahvesini alacak ücretsiz. Yani buralar adeta hayata ruh katacak. Gençler, oralar sizin en önemli uğrak yeriniz olacak, Birinci derecede buralar sizin için. Kızlar, buralar birinci derecede sizin için, bunları yapacağız. İnşallah bunlarla yeni bir dinamizmi gençliğimize kazandıracağız, 24 saat buralar açık olacak” diye konuştu.

Hatay’da; 13’ü hastane olmak üzere toplam 42 adet sağlık tesisini yaptıklarını, 100 yataklı yeni Reyhanlı Devlet Hastanesiyle birlikte üç sağlık tesisinin de inşasının sürdüğünü bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, 600 yataklı İskenderun, 250 yataklı Dörtyol, Samandağ, Hassa ve Arsuz Devlet Hastaneleriyle birlikte toplam 43 adet sağlık tesisinin ise ihale ve proje aşamasında olduğunu belirtti.

“AMANOS DAĞLARI’NA TÜNEL AÇARAK HATAY’IN İKİ YAKASINI BİRLEŞTİRİYORUZ”

TOKİ vasıtasıyla Hatay’da 16 yılda 8 bin konut projesini hayata geçirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti: “151 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 502 kilometreye çıkarttık. Kırıkhan-Reyhanlı yolundaki Karasu Köprüsünü, Özkızılkaya köprülerini ve Afrin Çayı Köprüsünü tamamladık. Toplam maliyeti 750 milyon lira olan 12 adet yol projemiz devam ediyor. Antakya-Yayladağı-Suriye yolu bu yıl, Antakya-Samandağ yolu, İslahiye-Hassa-Kırıkhan yolu, Kırıkhan-Reyhanlı yolu Kanal-2 ve Kanal-3 köprüleriyle İskenderun Organize Sanayi Bölgesi otoyol bağlantısı önümüzdeki yıl tamamlanıyor. Ferhat nasıl Şirin için dağları delmişse, biz de Hataylı kardeşlerimiz için Amanosları deliyoruz. Amanos Dağları’na tünel açarak Hatay’ın iki yakasını artık birleştiriyoruz. Hatay’ın çılgın projesi olan bu tünelin hayata geçmesiyle, Gaziantep-İskenderun arası 85 kilometre, Kahramanmaraş-İskenderun arası 35 kilometre, Kilis-İskenderun arası 40 kilometre kısalacak.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada etnik, mezhebi ve inanç temelli çatışmaların arttığı bu dönemde, Hatay modelini tüm dünyada tanıtacaklarını söyledi. Barış içinde bir arada yaşamanın şehri olan Hatay’ı çok daha cazip hâle getireceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşte bunun için ‘yaparsa yine AK Parti yapar’ diyoruz. İşte bunun için ‘durmak yok yola devam’ diyoruz. İşte bunun için sizlerden beş sene daha icazet istiyoruz. Biz muhalefetin adayları gibi yıkmak, kapatmak, durdurmak için değil çok daha büyük projeler için destek talep ediyoruz. Biz muhalefet gibi mevcutların kapısına kilit vurmak için değil Hatay’a yeni yatırımları kazandırmak için oyunuzu istiyoruz” şeklinde konuştu.

“SİYASETÇİ MİLLETTEN ALDIĞI EMANETİ LAYIKIYLA TAŞIMAYI GÖZE ALAN KİŞİDİR”

“Siyaset kalp işidir, sevda işidir. Vatandaşıyla gönül bağı kuramamış birisinin siyasette başarı şansı yoktur. Halka hizmeti hakka hizmet anlayışıyla yürütmeyen birinin ülkeyi idare etmesi mümkün değildir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunun yanında siyaset, aynı zamanda tecrübe, liyakat ve vizyon işidir. Siyasetçi daima milletinin bir adım önünde yürüyen, yürümeyi başarabilen kişidir. Siyasetçi milletten aldığı emaneti hakkıyla, layıkıyla taşımayı göze alan kişidir. Siyasetçi duruşuyla, tavrıyla, söylemleriyle, başarılarıyla devletini en iyi şekilde temsil eden kişidir. Hâl böyleyken bakıyorsunuz CHP’nin Genel Başkanlık yarışını kaybetmiş şahıs hiç yüzü kızarmadan ülkeyi yönetmeye talip oluyor. Siyasi kariyerinde tek bir başarısı, tek bir becerisi, milletin faydasına tek bir dikili ağacı dahi olmayan birinden Türkiye’yi yönetmesini bekleyebilir miyiz?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda ana muhalefet adayının bölücü örgüt mensuplarına karşı alabildiğine ezik davranırken, Afrin’i terörden temizlemiş komutana karşı ise son derece hoyratça hareket ettiğine dikkat çekerek, “Daha düne kadar biz sırtımızı PYD-YPG’ye dayadık diyerek devlete ve millete posta koyan terör sempatizanlarını baş tacı ederken, Türk ordusunun şerefli subaylarına dil uzatıyor. Zaten seçim bildirgelerinde de terörle ilgili, terörle mücadeleye yönelik doğru dürüst hiçbir şey bulamazsınız. Ne bölücü terör örgütü, ne FETÖ, ne diğer terör örgütleri yokmuş gibi davranıyorlar. Tam tersine, seçim beyannameleri terör örgütlerinin söylemlerinden mülhem ifadelerle dolu. Afrin’den yapılan saldırılar Reyhanlı’da can alırken siz hiç bu şahsın terör örgütünün aleyhine bir laf ettiğini duydunuz mu? Şayet biz bunların çağrılarına kulak verip Afrin’e girmeseydik, Hatay hâlâ huzura ve güvene hasret kalacaktı. Biz Afrin’i PYD’den temizlemeseydik teröristler buralarda kan dökmeye devam edecekti” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sürecindeki son 16 günün önemine işaret ederek, birlik beraberlik vurgusuyla sözlerini tamamladı.