Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle düzenlenen programda yaptığı konuşmada, “Türkiye, her atılımı gibi, sağlık konusundaki katettiği mesafeyi de, kendisiyle birlikte tüm dostlarının, tüm insanlığın hizmetine sunuyor. Uluslararası camiadan ülkemize ciddi denilebilecek oranda hasta alabiliyoruz, bu noktaya geldik. Bugün Türkiye, dünyanın en önemli uluslararası sağlık hizmetleri merkezlerinden biri hâline gelmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen programa katılarak bir konuşma yaptı.

Türkiye’nin 81 ilinden gelen hekimlere ve sağlık camiasından katılımcılara hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanlarının eşrefi mahlûkat, yani yaratılmışların en şereflisi olan insana verilebilecek en güzel hizmeti ifa ettiklerini söyleyerek Tıp Bayramını tebrik etti.

“SİZE KALKAN ELLERİ AFFETMEK MÜMKÜN DEĞİL”

“Bizim medeniyetimizde tıp ilmiyle meşgul olmak demek, aynı zamanda Rabbimizin insan üzerinde tecelli eden hikmetlerine, mucizelerine de şahit olmak demektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için tıp âlimlerinin hepsinin, aynı zamanda dini ilimler alanında da eser vermiş gönül sultanları olduğunu ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Lokman Hekim hikâyeleri, bir yandan bu dünyada insanlara şifa sunmak için Allah’ın verdiği nimetlerin peşinde bitmeyen bir arayışı, diğer yandan da ebedi âleme hazırlığın formüllerini anlatır. İbni Sina’nın günümüze gelen eserlerinin bir kısmı tıpla ilgiliyken, asıl büyük yekûnu ise felsefe, ahlak gibi diğer alanlara aittir. İnsan denen varlığı yakından inceleyip de, onu yaratan Rabbimizi tefekkür etmemek, zaten mümkün değildir.”

Hekimler başta olmak üzere sağlık çalışanlarının işlerini iyi yaptıklarında hastalarından ve onların yakınlarından aldıkları duaların hiçbir maddi karşılıkla ölçülemeyeceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Size kalkan elleri affetmek mümkün değil. Bunların teröristten hiçbir farkı yoktur. Bizim için teröristlerin konumu neyse bunların konumu da budur” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin bu ülkeyi kahramanlıklar ve fedakârlıklar üzerinde kurduğunu, hâlâ da aynı şekilde yaşattığını söyleyerek bu tablonun önemli bir parçasını hekimlerin, sağlıkçıların kahramanlıklarının ve fedakârlıklarının oluşturduğuna işaret etti. Bundan bir asır önce Balkan Savaşında, Birinci Dünya Savaşı’nda, İstiklal Harbinde hekimlerin yaptıkları hizmetlere ilişkin göz yaşartıcı ayrıntıların olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan cephedeki askerlerin düşmanın silahları kadar ölümcül hastalıklarla da mücadele ettiklerini aktardı. Çanakkale Savaşı’nda cephede savaşırken şehit düşen Mehmetçiklerin yarısı kadar bir kısmının cephe gerisinde hastalıktan hayatını kaybettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi dedesinin de şehit düştüğü Sarıkamış’ta askerlerin öncelikli olarak soğuk ve hastalıkla mücadele ettiklerini ifade etti. Balkan Savaşı’nda, Irak ve Filistin cephelerinde hastalıklara karşı yürütülen mücadelelerde hekimlerin büyük fedakârlıklarla görev yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda da aynı fedakârlıkların terörle mücadele döneminde sınır içinde ve dışında devam ettiğine işaret etti.

“SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZA YÖNELİK SALDIRILARA MÜSAMAHA GÖSTERMEYECEĞİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Zeytin Dalı Harekâtı sırasında görevleri gereği geride kalmaları gerekirken tüm sorumluluğu üstlenerek, hatta ısrar ederek cephe hattına koşan Yelda hemşiremiz gibi her biri özveri abidesi çok sayıda acil sağlık personelimiz olduğunu biliyoruz. Çığ altında kalan askerlerimize yardım için gittiği dağda onları kurtardıktan sonra kendisi 12 saat boyunca mahsur kalan Doktor Samet Akar gibi kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz. 2015 yılındaki hadiseler sırasında çatışma bölgesinin içinde kalan, görev yaptığı hastaneyi terk etmeyerek sonuna kadar çalışmalarını sürdüren Doktor Ömer Faruk Bilen gibi nice kardeşlerimiz olduğunu biliyoruz. Bu vesileyle tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum. Görevleri başında şehit edilen sağlık personelimize ayrıca Rabbimden rahmet niyaz ediyorum. Bizi en çok üzen hususlardan biri de, sağlık camiamıza yönelik az önce de söylediğim, şiddet ve saldırı haberlerini duymaktır. Geçtiğimiz aylarda Giresun’da görev yaptığı hastanede ruh sağlığı bozuk bir hastası tarafından vurularak şehit edilen Doktor Ali Menekşe’ye özellikle Allah’tan rahmet diliyorum.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan hiçbir acının, hiçbir mazeretin insanlara hizmet vermek için çalışan doktora, sağlık teknisyenine, hemşireye ve diğer sağlık personeline sözlü tacizde bulunulmasını, hele hele fiziki saldırı yapılmasını haklı gösteremeyeceğini belirterek sağlık çalışanlarının daima yanlarında olduklarını, onlara yönelik hiçbir saldırıya müsamaha göstermeyeceklerinin bilinmesini istediğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında Suriye’deki gelişmelere de değindi. Amerikalıların bölgeye 20 tane üs kurduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Peki, bu üsler burada niye var? Akla iki şey getirir; ya Türkiye, ya İran. Herhalde Rusya’ya karşı bu işi kullanacak değil. O zaten Üçüncü Dünya Savaşının ifadesi anlamına gelir. Bunları hep konuşuyoruz, ama Tıp Bayramında da bunları konuşmamızda fayda var. Çünkü her şeye hazır olacağız” dedi.

“ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ ALANINDA GIPTA İLE TAKİP EDİLEN BAŞARILARA İMZA ATTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan son 15 yılda inşa edilen 3 bin hastane ve tedavi kurumuyla millete daha kaliteli hizmet verilebilmesinin sağlandığını söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Hastanelerimizin yatak sayısını iki kat artırarak 227 bine çıkardık. Asıl önemli ihtiyaç olan nitelikli yatak sayısını ise 19 binden 127 bine çıkartarak gerçekten çok ciddi bir atılımı gerçekleştirdik. MR cihazı sayısını geldiğimizde neydi biliyor musunuz? 58. Biz bunu 58’den 867’ye, tomografi cihazı sayısını 323’ten bin 168’e, diyaliz makinesi sayısını 4 bin 900’den 16 bin 800’e çıkartarak teşhis ve tedavi imkanlarını genişlettik. Özellikle acil sağlık hizmetleri alanında çok büyük atılımlara, gıpta ile takip edilen başarılara imza attık. Ülke çapında hizmet veren istasyonların, özellikle 112 istasyonlarının sayısını 481’den 2 bin 600’ün üzerine yükselttik. Ambulans sayımızı bugün tamamı da yeni olmak üzere 618’den 4 bin 900’ün üzerine çıkarttık. Daha önce olmayan, hava ambulansı diye bir şey yoktu, ama şimdi 20 hava ambulansımız milletimize hizmet veriyor. Yine daha önce olmayan evde sağlık hizmetinden hâlen 320 bin vatandaşımız yararlanıyor. Sağlık personelimizin sayısını da 378 binden 914 bine ulaştırarak sağlık hizmetlerimizi güçlendirdik, inşallah daha da artacak.”

“NÜFUSUMUZ MİLLET OLARAK EN BÜYÜK GÜCÜMÜZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu gayretler sayesinde Türkiye’de doğumda beklenen hayat süresinin 72,5 yıldan 78 yılın üzerine çıktığını ifade etti. Anne ölüm oranı, bebek ölüm hızı gibi tüm değerlerde olumlu yönde gelişme olmasına rağmen doğum sayısının az da olsa düşmesinin üzerinde önemle durulması gereken bir husus olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer nüfusumuz yaşlanırsa bu millete yazık olur. Bazıları bizim üç çocuk tavsiyemize kendilerince istihzayla yaklaşıyor. Ama nüfusumuz millet olarak en büyük gücümüzdür, bunu unutmayın ve bunu korumak zorundayız. Onun için siz doktorlarımızdan da bu konuda ben yardım istiyorum. Genç, dinamik nüfus; asıl sermaye burada” şeklinde konuştu.

ŞEHİR HASTANELERİ

Sağlık alt yapısını güçlendirme bakımından son dönemde yapılan en önemli yeniliklerden birinin Şehir Hastaneleri olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 30 büyükşehirde bu hastanelerin olmasının şart olduğuna dikkat çekti. Bu projeyi geleceğin sağlık modeli olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan Yozgat, Isparta, Mersin ve Adana’da hizmet veren Şehir Hastaneleri’nin sayısını ilerleyen dönemlerde 32’ye çıkarmayı planladıklarını bildirdi.

Tüm bu hizmetleri yapıp eserleri ortaya koyarken sağlığın geliştirilmesi hususuna da önem verilmesi gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Zararlı alışkanlıklarla mücadele başta olmak üzere milletimizin sağlığını koruyacak ve geliştirecek konularda özel programlar uygulamak zorundayız. İnsanlarımızı sadece hastalıktan sonra değil sağlıklıyken de koruyacak tedbirleri alacak ve bu bilinci topluma aşılayacak başlıklarda yürütülen çalışmaları geliştirerek sürdürmeliyiz” dedi.

“İLAÇ MESELESİNİN YERLİ BİR KARA DELİĞE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNE İZİN VEREMEYİZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında sağlıkta yerli üretim konusuna da değindi. Bilhassa yerli ilaç ve plazma üretiminde atılan adımların stratejik olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, son zamanlarda atılan ve ilaçla yerlileşme anlayışlarıyla asla uyuşmayan birtakım adımların da en kısa sürede düzeltileceğini ümit ettiğini söyledi. Türkiye’nin, yerli ilaç sanayinin önünün kesilmesi pahasına küresel ilaç sektörünün önünü açarak milyarlarca dolarını havaya savuracak bir ülke olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İlaç meselesinin yerli bir kara deliğe dönüştürülmesine kesinlikle izin veremeyiz. Kurulumuzun da gayretleriyle bu konuda önümüzdeki dönemde çok önemli adımların atılacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“10 MİLYAR DOLARLIK BİR SAĞLIK TURİZMİNİ HEDEFLİYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının devamında, “Türkiye, her atılımı gibi, sağlık konusundaki katettiği mesafeyi de, kendisiyle birlikte tüm dostlarının, tüm insanlığın hizmetine sunuyor. Uluslararası camiadan ülkemize ciddi denilebilecek oranda hasta alabiliyoruz, bu noktaya geldik. Bugün Türkiye, dünyanın en önemli uluslararası sağlık hizmetleri merkezlerinden biri hâline gelmiştir” dedi.

Türkiye’nin gerek hastaneleri, gerek termal tesisleri, gerekse diğer sağlık hizmetleriyle bu yıl 10 milyar dolarlık bir sağlık turizmini hedeflediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılında ise bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı amaçlandığını kaydetti.

“SAĞLIKÇILARIN YIPRANMA PAYI İLE İLGİLİ DÜZENLENME HÜKÛMET PROGRAMI İÇİNDE”

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının sonunda sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümüne yönelik gelişmeleri paylaştı. Tüm sağlıkçıların yıpranma payı ile ilgili düzenlenmenin hükûmet programı içinde olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeklilikle ilgili sorunların da bu paket içinde halli hususunu hükûmetin masaya yatırdığını bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı: “Kanuni ne diyor: ‘Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.’ Asırlar önce işte ecdadımız Kanuni Sultan Süleyman, bakın bir sağlıklı nefes için koskoca bir Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’yi feda edebiliyor, bir sağlıklı nefes için. Onun için bu alana yatırım hiçbir şeye benzemez, çok önemli, karşınızda insan var. Onun için sağlıklı insan, ne yapılması gerekiyorsa bunu yapmamız lazım. Fiziki mekânlardan iç donanımlarına varıncaya kadar, ama hepsinden öte sizler gibi orayı güçlü kılacak insanlara ihtiyacımız var. İnşallah bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak hedeflerimize ulaşacağız.”